DOLAR 38,7497 0.36%
EURO 43,6885 0.36%
ALTIN 4.155,451,27
BITCOIN %
İstanbul
23°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

sponsor reklam
Hindistan-Pakistan: İki nükleer güç karşı karşıya
7 okunma

Hindistan-Pakistan: İki nükleer güç karşı karşıya

ABONE OL
7 Mayıs 2025 18:08
Hindistan-Pakistan: İki nükleer güç karşı karşıya
0

BEĞENDİM

ABONE OL

2025 yılının Nisan ayı sonlarında Güney Asya’da tansiyon tehlikeli biçimde tırmandı. Hindistan, Cammu Keşmir bölgesinde 26 kişinin hayatını kaybettiği Pahalgam saldırısından Pakistan destekli militanları sorumlu tuttu ve 24 Nisan’da Pakistan topraklarında Balakot’a yönelik bir hava harekatı düzenledi. Bu saldırıya misilleme olarak Pakistan hava kuvvetleri, sınır bölgesine yaklaşan beş Hint savaş uçağını düşürdüğünü açıkladı.

Taraflar, olayların ardından birbirini uluslararası hukuk ihlalleriyle suçladı. Hindistan, “terörizme karşı meşru müdafaa” hakkını kullanarak operasyon yaptığını savunurken; Pakistan, sınırlarının ihlal edildiğini ve sivil yerleşimlere zarar verildiğini öne sürdü. Hindistan Savunma Bakanı olayları “ulusal güvenlik için zorunlu bir yanıt” olarak nitelendirirken, Pakistan Başbakanı ise bu durumu “savaş provokasyonu” ve “barışı sabote etme girişimi” olarak tanımladı.

Bu gelişmeler, Güney Asya’daki nükleer gerilimi tekrar dünya gündemine taşırken, bölgedeki kırılgan barışın ne kadar ince bir çizgide ilerlediğini bir kez daha gözler önüne serdi.

Hindistan-Pakistan: İki nükleer güç karşı karşıya

Derin bir sorun: Keşmir 

Keşmir, Hindistan-Pakistan çatışmasının kalbinde yer alan, sembolik ve stratejik önemi yüksek bir coğrafya. 1947 yılında İngiltere’nin Hindistan’dan çekilmesiyle başlayan ayrışma süreci, Keşmir’in hangi ülkeye katılacağı konusundaki belirsizlikle ilk krizini yaşadı. Müslüman nüfus çoğunluğuna rağmen Hindu yönetici tarafından Hindistan’a ilhak edilen Keşmir, 1947-48 savaşına ve ardından bölgenin ikiye bölünmesine yol açtı.

Güney Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (GASAM) Başkanı Cemal Demir’e göre, Keşmir yalnızca bir toprak parçası değil, aynı zamanda ulusal kimliklerin ve egemenlik mücadelelerinin sembolü. “Keşmir etrafındaki kriz dinamiği her an bölgesel bir çatışmayı küresel bir güvenlik tehdidine dönüştürebilecek potansiyele sahip,” diyen Demir, bu sorunun sadece iki ülke arasında değil, aynı zamanda küresel güçler arasında da bir nüfuz mücadelesine dönüştüğünü vurguluyor.

Bu sorunun daha da karmaşık hale geldiği dönemlerden biri, Hindistan’ın 2019’da Cammu ve Keşmir’in özel statüsünü kaldırmasıydı. Pakistan bunu yasa dışı bir ilhak olarak gördü. Diplomasinin yerini karşılıklı suçlamalar, askeri yığınaklar ve medya savaşı aldı.

Hindistan-Pakistan: İki nükleer güç karşı karşıya

 “Kırılgan caydırıcılık”

Günümüzde Hindistan ve Pakistan arasındaki askeri rekabet, yalnızca ordu büyüklüğüyle değil, ileri teknolojili silah sistemleri ve nükleer doktrinler üzerinden ilerliyor. Hindistan’ın S-400 Triumf sistemleri, yerli üretim Akash hava savunması ve İsrail yapımı Spyder sistemleriyle oluşturduğu çok katmanlı savunma hattı, bölgede stratejik üstünlük hedefinin bir parçası. Pakistan ise Çin iş birliğiyle geliştirdiği JF-17 Thunder Block III uçaklarıyla hava gücünü modernize ediyor.

Cemal Demir, bu gelişmeleri “asimetrik caydırıcılık arayışı” olarak tanımlıyor. Pakistan, Hindistan’ın teknik üstünlüğüne karşılık nükleer doktrininde ilk kullanım hakkını saklı tutarak karşı tarafın askeri inisiyatif almasını zorlaştırıyor. Bu durum, bölgede bir tür “soğuk barış” ortamı yaratıyor: taraflar doğrudan savaştan kaçınıyor, ancak karşılıklı güvensizlik daha da derinleşiyor.

Her iki ülkenin de siber yeteneklere ve insansız hava sistemlerine yaptığı yatırımlar da dikkate alındığında, Güney Asya artık yalnızca konvansiyonel bir savaş tehdidiyle değil, hibrit savaş ve dijital sabotaj riskleriyle de yüz yüze.

Pakistan Cammu Keşmir'deki terör saldırısının ''sahte bayrak operasyonu'' olduğundan şüpheleniyor. Fotoğraf: AA[Pakistan Cammu Keşmir’deki terör saldırısının ”sahte bayrak operasyonu” olduğundan şüpheleniyor. Fotoğraf: AA] Uluslararası denge ve küresel tepkiler

22 Nisan saldırısı ve ardından gelen bombardımanların hemen ardından ABD, Çin, Rusya, Avrupa Birliği ve Türkiye gibi aktörler taraflara itidal çağrısında bulundu. Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi acil toplantı kararı aldı. Washington ve Pekin doğrudan diplomatik kanalları harekete geçirerek krizin tırmanmaması için girişimlerde bulundu.

Uluslararası basında yer alan analizlerde, Hindistan’ın Pakistan’a yönelik operasyonları seçim öncesi iç politik bir manevra olarak değerlendirilirken, Pakistan’ın askeri karşılığı ise “zorunlu caydırıcılık” biçiminde yorumlandı. The Economist, bu krizin “dünya üzerindeki en tehlikeli iki nükleer gücün yeni nesil çatışma biçimlerini test ettiği bir sınav” olduğunu yazdı. Al Jazeera ve Deutsche Welle gibi yayınlar ise Keşmir’in kaderinin yerel değil, küresel aktörlerin stratejileriyle şekillendiğine dikkat çekti.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada her iki tarafı diyaloga davet ederken, Çin’in “tek taraflı eylemlerden kaçınılmalı” vurgusu, Hindistan’a yönelik örtülü bir uyarı olarak yorumlandı.

ETİKETLERCammu KeşmirHindistanNükleer FüzePakistanSavaş

Haber Kaynak : TRTHABER.COM

“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP